27 Mart 2020 Cuma

FREUD (Netflix): Sigmund Freud'un En Karizmatik Hali


Freud, Netflix'te Mart 2020'de yayınlanan ve Sigmun Freud'un hayatını konu alan Avusturya yapımı bir dizi. Birkaç gün önce yayınlandı ve psikolojiye ve psikanilize ilgisi olanların merakını cezbetti. Dizi bir biyografi niteliğinde değil, daha çok gerçeklerden bolca esinlenilerek oluşturulan bir hikaye. Bence, Freud dizisi, Psikanaliz'e benziyor çünkü dizide gerçeklik, metaforlar, mitoloji, düşsellik ve şiddet iç içe. Tıpkı Freud'un kuramı gibi! Öte yandan, dizi Freud'un -kuramından ötürü- yaşadıklarını anlamamıza da yardım ediyor. Bunları açıklayacağım ama önce konuya göz atalım.

Freud Dizisi Ne Anlatıyor?
Genç psikiyatr Sigmund Freud, Breuer''in çalışmalarından etkilenerek hipnoz tekniğine inanır ve bu konuda çalışmalar yürütür. Ayrıca psikosomatik rahatsızlıkları ve bilinç altı adını verdiği yeni bir kavramı ispat etmeye çalışır. Ancak çalıştığı hastanedeki meslektaşları onun yöntemlerini geçersiz görür ve ona, karşı çıkarlar. Bu yüzden, kendi yöntemlerini uygulamaya devam ederler (Hastaları buhar makinesinde günlerce tutmak gibi yöntemler).

Robert Finster as Sigmund Freud 

Bir gece Freud, ünlü Macar bir ailenin medyumluk ayinine katılır. Bu esnada özel güçleri olan genç bir kadın ile tanışır: Fleur. Fleur'ün bazı rahatsızlıkları dolduğu ortaya çıkar. Freud, bu genç kadını kendi yöntemleri ile tedavi etmeye karar verir. Bu sırada Viyana'da bir genelevde bir cinayet vakası yaşanır. Bu, bir takım suçların ilkidir. Freud, bir şekilde, işlenen suçların ortasında kalır.


Diğer yandan, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda Macarlar ve Avusturyalılar arasında çekişmeler yaşanmakta ve Yahudi nefreti de örtük olarak var olmaktadır. Yahudi olmaktan hiç hoşlanmayan Freud, bu nefretle zaman zaman muhatap olur. 

Yorumlar
Gelelim yorumlarıma ve izlenimlerime. Bence Freud dizisi, Freud'un gerçekleri ile örtüşüyor ve Psikanaliz'e çok başarılı göndermeler yapıyor. Öncelikle her bölüm Psikanaliz'in önemli kavramlarının adını alıyor: Rüyalar, uyurgezerlik, travma, katarsis, bastırma, vb. Biliyoruz ki Freud yeni bir teori ve yeni yöntemler ile, döneminde çığır açmıştır. Dizide de Freud, savunduğu teoriler ve yöntemler yüzünden meslektaşları ile güçlü fikir ayrılıkları yaşıyor, hatta dışlanıyor. Yine de Freud, azim ve kararlılıkla fikirlerine arka çıkıyor. Bu yönüyle dizi, kuramın ilk yıllarının da gerçekçi bir imgesini çiziyor. Freud, cinselliğin konuşulmasının bile günah görüldüğü bir devirde, psikolojik rahatsızlıklara -pornografiye ve enseste varan- açıklamalar getiriyordu. Dizide de kuramın temel açıklamalarına uyan pornografik ve ensest temsiller/metaforlar var. Ayrıca babasını öldürmek isteyen karakterler de gözden kaçmıyor. Öte yandan, Freud bir mitoloji aşığıydı ve dizide Macar mitolojisinden güçlü izler var. Rüyaların metaforik bir şekilde canlandırıldığı (onlarca katı olan ev) sahne benim için akılda kalıcıydı. Dizi boyunca "Bu neyin peşinde?", "Neden bunu yaptı", "E ne oldu şimdi?" gibi soruları sordum ve bazı ufak detayları ablam fark ettirdi. Bu yönüyle de dizi Pisikanaliz ile örtüşüyor diyebilirim: Yani anlaşılması biraz güç; ancak gizemli ve keyifli.


Bu kafa karışıklığına yol açma durumu, dizinin olumsuz yönü de olabilir. Çünkü son bölümde yapboz tamamlanıncaya dek, sürekli bir kafa karışıklığı halinde izledim ve karakterlerin niyetlerini, davranışlarını anlamakta güçlük çektim. Diğer yandan, yine son bölüme kadar bir fantastik dizi mi izliyorum, yoksa bunların mantıklı bir açıklaması olacak mı diye bekledim. Freud, yaşananlar ile ilgili bir açıklama yapsa da bu sorunun cevabı hâlâ çok net değil. Dizide, "gerçek Freud" ile örtüşmeyen yerler de yok değil. Buradaki Freud (Robert Finster), çok karizmatik ve seksi! Bu yönüyle gerçeklerle hiç uyuşmuyor sanırım. 😅 (Allah'ım sen affet!) Ayrıca Freud'un annesi o kadar ağır başlı, hanım hanımcık bir kadın mıydı, bilmiyorum. Freud'un annesi ile olan ilişkisine daha çok yer verilebilir idi. (Veya belki gelecek bölümlerde verilir.)


Karanlık bir atmosferde geçen dizideki oyunculukları beğendim. Fleur'ün kişilik bölünmesi, Kiss'in paranoyaya kapılması, Rudolf'un krizler geçirmesi çok inandırıcıydı. Oyuncular iyi iş çıkarmış. Dizi ayrıca, Viyana'nın gotik mimarisinden de göze hitap eden manzaralar sunuyor.


Stefan Konarske as Rudolf on Freud 

Özetle, Freud dizisi, gizem, metaforlar, düşsellik, gerçek ve mitolojik ögelerin iç içe olmasından dolayı Psikanaliz'in güzel bir temsili gibi duruyor. Ayrıca, Freud'un kuramının ilk yıllarını ve meslektaşları ile yaşadığı çatışmaları daha iyi anlamamıza yardım ediyor. Bence hoş bir hikaye. Sadece, dönen dolapları ve niyetleri anlamak için biraz daha dikkatli izlemek gerekiyor. Hatta bu yüzden bence iki kez izlenebilecek bir dizi. Puanım 8.5/10. Bakalım yeni sezonlar gelecek mi? Belki de gelecek sezonlarda Freud'un, Adler ve Jung ile tanışmasını da izleriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder