Sex Education, sadece bir “ergenlik dizisi” değil; ergenlerin, yetişkinlerin ve hâttâ ebeveynlerin bile kendinden bir parça bulabileceği bir dizi. Gençlerin cinsel sorunlarına değinmekle kalmıyor; ayrıca özgüven sorunlarını, bağ kurmayı ve kendini bulmayı anlatıyor. Dizinin hem eğlenceli hem de dokunaklı üslubu, sizi bir güldürüp bir hüzünlendirirken bir yandan da düşündürüyor. Yazımda dizinin konusunu kısaca sunduktan sonra karakterleri ve diziyi derinlemesine inceleyeceğim. Sex Education'a başlamayı düşünüyorsanız, bu sezonu hatırlamaya ihtiyaç duyuyorsanız veya karakterleri derinden anlamak istiyorsanız bu yazıyı faydalı bulacaksınız.
Sex Education Konusu Ne?
Annesi seks ve ilişki terapisti olan Otis, utangaç ve rezil olmaktan korkan bir ergendir. Okuldaki müdürün oğlu ve zorba öğrenci Adam'a, yaşadığı bir cinsel sıkıntı ve özgüven konusunda yardım eder. Meave, bu özel ve duygusal ana tanıklık eder. Tek başına yaşayan, kirasını ödemekte zorlanan ve para kazanmaya fena halde ihtiyacı olan Meave, bu sahnede bir fırsat görür: Otis cinsel tavsiyelere ihtiyacı olan ergenlere yardım edecek, Meave de randevuları düzenleyecek ve parayı bölüşecekler. Otis, Meave'in bu teklifini kabul etse de ilk başta müşteri bulmakta zorlanır çünkü insanlara bilinçli olarak yardım etmeye çalışınca heyecandan saçmalar ve doğal olamaz. Ancak bir partide bir çifte spontane olarak yardım etmeyi başarır ve kendiliğinden reklamını yapar, ilerleyen günlerde okulda şanı yürür. "Sex kid" oluverir.Anlarız ki aslında bu ergenler cinsel problemler, soru işaretleri ve eylemlerle hayli meşguller. Cinsellik konusunda bilgiye ve rehberliğe ihtiyaç duyuyorlar. Otis, okuldaki ergenlerin rehberlik ihtiyacına bir hızır gibi yetişiyor!
Sezon boyunca cinsel performans kaygısı, orgazm güçlüğü, kendini beğenmeme, ilişkide mutsuz olma, vajinismus gibi birçok konu, eğlenceli ve hayatın içinden bir şekilde işleniyor. Ergen dizisi dense bile sadece ergenlere yönelik hazırlanmadığı belli. Ergenlerin dünyasını anlatırken yetişkinlerin de faydalanabileceği unsurlara yer veriyor. Diziye puanım: 9,5/10.
Karakter İncelemeleri ve Yorumlarım
⚠️ Dikkat! Yazının devamı spoiler içerir.
Otis Milburn
Otis, annesiyle birlikte iki katlı bir evde yaşayan, "normal" olmayı arzulayan ve rezil olmaktan korkan bir ergendir. Küçükken annesiyle gayet yakın olan Otis, ergenliğe girdikten sonra annesi öfke duymaya ve onunla iletişim kurmakta zorlanmaya başlamıştır. Böylece annesinden bir miktar uzaklaşmıştır. Annesinin onu aşırı analiz etmesinden ve ona çocuk muamelesi yapmasından yakınır. Seks terapisti annesinin yaptığı seansları dinleye dinleye cinsellik ve ikili ilişkiler konusunda epey bilgi edinmiştir. Sezon boyunca bu bilgileri akranlarıyla paylaşarak adeta ışık saçar.Otis, seksten ve temastan korkar, örneğin erekte olunca dehşete kapılır. Onun bu korkusu zaman zaman en yakın arkadaşı Eric'in kahkahalarına da konu olur. Seks fobisini aşmak isteyen Otis, Lily'nin yakınlaşma teklifini kabul eder ancak bu yakınlaşma Otis'in panik atağı geçirmesi ile sona erer. Anlarız ki Otis, 6-7 yaşlarındayken, babasının bir hastası ile sevişmesine tanıklık etmiştir. Üstüne üstlük bir de annesi ona seksi detaylıca anlatmıştır. Bu yaşantılar üzerine Otis, seksi "korkunç" ve "acı verici" bir şey olarak zihninde kodlamıştır. Bu anıların acısı, ergenlikte yakınlaşma zorlukları olarak ortaya çıkar. Özellikle ilk bölümlerde, Otis mastürbasyon yaptığını annesine kanıtlamak amacıyla kremli mendilleri ortalıkta bırakırdı (bir takım izlenimler vermek için.) Otis aslında "normal" bir çocuk olduğunu ve "her şeyin yolunda" olduğunu annesine ve kendisine ispatlama çaabalıyordu.
Otis, iş ortağı Meave'den zamanla hoşlanır. Ona destekleyici ve kibar davranır ancak Meave'den karşılık alamaz. Meave umursamaz ve sinirli görünür. Zamanla ilgisi Jackob'ın kızı Ola'ya kayar. Ola'yla ilgilenmek Otis'e iyi gelir çünkü Otis, bu ilişkiden sonra "kendine dokunmaya" ve boşalmaya cesaret eder.
Bu arada söylemeden geçmeyeyim: Asa Butterfield'ın oyunculuğu çok tatlıydı. Mimikleri, tiz sesleri, tepkileri çok doğal ve gerçekçiydi. Bayıldım!
Otis onu doğum gününde ekince "Hedwig and the Angry Inch" kostümü ile sokaklarda bir başına kalır. Bu haldeyken homofobik birileri onu döver. Eric, bu saldırıdan ötürü çok üzülür ve depresyona girer, artık şıkır şıkır giyinmez ve somurtur. İlerleyen günleerde, kendisi gibi siyah bir adamın ışıltılı ve makyajlı bir şekilde dolaşıp hem de gayet özgüvenli olmasından çok ilham alır. Artık varoluşunu, "olduğu gibi" yaşayabileceğine ve kabul görebileceğine dair umutlanmaya başlar. Eric, bu umudun etkisi ile, ailesi ile birlikte kiliseye gitmeye bile başlar. Eski haline döner, sadece daha özgüvenli olmuştur.
Erik'in beni hayal kırıklığına uğratan davranışı ise, depresyon dönemindeyken müzik öğretmenine "Komik olmaya çalışmayı bırak artık!" diye bağırması oldu. O sahnede "herkes gücü yetene mi kötü davranacak yani" dedim içimden. Sezon boyunca Adam ona zorbalık yaptığı için Adam'dan korkar, köşe bucak kaçar. Ancak Adam ile kavgaları sevişmeye dönünce, ona abayı yakar.
Eric Effiong
Eric, neşeli, renkli kıyafetler giymeyi ve makyaj yapmayı seven bir karakter. En büyük arzusu popüler olmak ve havalılar arasına girebilmektir. Okuldaki "havalılar takımı"na hayranlık duyar. Onların partisine davet alınca veya onlar tarafından fark edilince havalara uçar. Öyle ki Meave, Otis'le ilk kez konuştuğunda bile sevinçten havaya uçmuştu. Ancak bu hayranlığını ve arzusunu çok belli eder ve hevesli görünür. Bu yüzden ciddiye pek alınmaz. Ah be Eric, keşke bu kadar hayran görünmesen, belki daha havalı olacaksın. Otis, yeni işi ve Meave ile hayli meşgul olunca yalnız kalan Eric, okul bandosunda trampetçi olmaya yönelir.Otis onu doğum gününde ekince "Hedwig and the Angry Inch" kostümü ile sokaklarda bir başına kalır. Bu haldeyken homofobik birileri onu döver. Eric, bu saldırıdan ötürü çok üzülür ve depresyona girer, artık şıkır şıkır giyinmez ve somurtur. İlerleyen günleerde, kendisi gibi siyah bir adamın ışıltılı ve makyajlı bir şekilde dolaşıp hem de gayet özgüvenli olmasından çok ilham alır. Artık varoluşunu, "olduğu gibi" yaşayabileceğine ve kabul görebileceğine dair umutlanmaya başlar. Eric, bu umudun etkisi ile, ailesi ile birlikte kiliseye gitmeye bile başlar. Eski haline döner, sadece daha özgüvenli olmuştur.
Erik'in beni hayal kırıklığına uğratan davranışı ise, depresyon dönemindeyken müzik öğretmenine "Komik olmaya çalışmayı bırak artık!" diye bağırması oldu. O sahnede "herkes gücü yetene mi kötü davranacak yani" dedim içimden. Sezon boyunca Adam ona zorbalık yaptığı için Adam'dan korkar, köşe bucak kaçar. Ancak Adam ile kavgaları sevişmeye dönünce, ona abayı yakar.
2025'te gelen güncelleme: Aslında Eric'in depresif bir dönemdeyken başka insanlara saldırganca davranması gayet normal diye düşünüyorum şimdi. Depresif bir ergen saldırganlaşabilir. Hele ki homofobik bir saldırıya maruz kalmış ancak destek isteyebileceği ve onu anlayan kimse yokken bu duygularının şiddetli davranışlarla ortaya çıkması normal.
Adam Groff
Adam, yalnız, hiç gülmeyen, Eric'e homofobik sataşmalarda bulunan bir karakterdir. Baskıcı, sevgisiz, onu hiç beğenmeyen bir babaya sahiptir. Babasının eleştirilerinden için için korkar. Kendini sevmek ve kabul etmekte zorlanır çünkü kendini sevmeyi ve kabul etmeyi babasından hiç öğrenmemiştir. Adam, harika bir cinsel performans sergilemesi gerektiğine dair kaygılar yaşar. Bu yüzden seks onun için tam bir baskı kaynağıdır. Ayrıca Adam, okulda da "müdürün oğlu" olduğu için sürekli "doğru" davranmak zorundaymış gibi hisseder. Otis'ten aldığı tavsiyeler onun bu kaygılarına bir süre iyi gelse de bu kısa sürer. Çünkü Adam, Aimee tarafından terk edilir. Ayrıca, cinsel tatminsizliğinin başka sebepleri vardır. Zaten, ilk bölümden beri cinsellik ve erkeksilik içeren oyunlar ve şakalarda bulunması, cinselliğiyle ilgili bir sorun yaşadığının ipucunu veriyor bize.Adam Eric'e zorbalık ederek ona dehşet dolu günler yaşatır. Buna rağmen, birlikte cezaya kaldıkları sırada, Eric'le giriştiği fiziksel kavga şekil değiştirir çünkü Adam, Eric'i öper. Böylece onun başından beri Eric'le ne alıp veremediği varmış, öğreniriz. Sevişmelerinden sonra hostil davranışları biraz daha devam etse de biyoloji labında Eric'in elini tutar. Bu sahnede eridiğimi itiraf edeyim. Maalesef tam "Adam kendine ve Eric'e karşı dürüst olmaya başladı" diye sevinirken babası tarafından askeri okula gönderilir ve Erik'ten kopmak zorunda kalır. Eric çok üzülür.
Meave Wiley
Meave, sert, umursamaz ve sinirli görünen bir karakter. Ailesi onu küçükken terk ettiği için pek çok şeyle tek başına mücadele etmek zorunda kalmıştır. Belki de bu yüzden Meave'de yumuşak ve duygusal görünmeye yer yok! Tek başına yaşar ve geçimini de kendi başına sağlamak zorundadır.İç dünyasında "başaramam, yapamam" gibi özgüvensiz inançları var. Bu yüzden, okuldan atılması gerektiğinde, bu durumu çok hızlı kabul eder. Ancak kardeşinin ve İngilizce öğretmeninin ufak cesaretlendirmeleri ile cesaretini toplar ve okula geri alınmak için gayret eder. Meave, okuldaki konseyi "beni almalısınız çünkü ben başarılı olabilirim, bende potansiyel var" diyerek adeta inşa etmeye çalıştığı yeni özgüvenini haykırır.
Otis'ten hoşlansa da bunu ona belli etmemek için çok çabalar. "Seni seviyorum" demek dilinin ucuna gelir ama asla dile getirmez. Ne de olsa o sert kız! Sevgiyi hiç görmediği için, sevgiyi göstermeyi de bilmez. Ayrıca sevilmeyi deneyimlemediği ve küçükken ebeveynlerini kaybettiği için sevilmek ve bağlanmak ona korkunç gelir. Bağlanırsa o çocuksu, yumuşak yanı her an ortaya çıkabilir. Bağlanırsa sevdiği kişiler gene gidebilir. Bunlar Meave'e acı verir. Maalesef cesaretini toplayıp Otis'e açılmaya karar verdiğinde ise Otis'i Ola ile öpüşürken görür. Gül gibi çocuğa berbat gibi davranırsan böyle olur :(
Jean Milburn
Jean, ilişki ve cinsellik terapistidir, ayrıca Otis'in annesidir. Kocasından, sadakatsizlik sebebiyle boşanmıştır. Kocasına hâlâ biraz öfkelidir. Genelde tek seferlik ilişkiler yaşamayı tercih eder. Jean birlikte olduğu erkekleri veya tanıştığı insanları analiz eder, onlara ayak üstü terapistlik yapar. Ancak bu "ben senin içini görüyorum" tavrı tamirci evine tamire gelen Jackob'a sökmez. Yanlış tahminler yaptığı gibi, bu kez Jackob onu analiz eder. Onun içiten içe ilişkilerden korktuğunu vb. durumları dile ilk getiren Jackob olur. Haliyle Jean yaşadığı yüzleşmelerden etkilenir. Oğlunun cinsel davranışlarından esinlenerek yazdığı "Ergenlik Çağındaki Erkeklerin Cinsel Sorunları" adındaki kitap yüzünden Otis ile araları açılır. Ayrıca Otis'in hoşlandığı kız olan Ola'nın babasından, yani Jacob'tan, hoşlanması da ikisinin arasında bir miktar gerilim yaratır.Otis sinirlenince Jean'in "nefes alıp, sakinleşelim" tavrına gıcık oldum. Çünkü bu sayede zaten anlaşılmamış hisseden Otis'in sinirlenmesine pek izin vermedi. Dahası Otis'in sinirlenmek için çok geçerli sebepleri vardı çünkü Jean, Otis'in hayatını fazla irdeliyordu.
Aimee Gibbs
Aimee, filtresizce dürüst, şefkatli ve masum bir karakter. Zengin bir ailesi vardır ve büyük bir evde yaşar. Önceleri "Dokunulmazlar"ın bir üyesi olan Aimee, Dokunulmazlar'ın Meave'e yaptığı zorba davranışlardan bıkarak "Dokunulmazlar"ı mağrur bir şekilde terk eder. Aimee, Steve ile olan ikili ilişkisinde partnerini memnun etmek için sahte davranır. Hatta bu durumu Otis'e "Evet, ben ilişki sırasında hep sahte davranırım" diyerek açıklar. Aimee, süreç boyunca kendine dokunmayı ve karşı tarafı memnun etmeye çalışmadan kendi hazlarına odaklanmayı öğrenir.Jackson Marchetti
Jackson, yüzme şampiyonu, yakışıklı ve havalı öğrencidir. Kendisi istemediği halde, sadece annesi çok istediği için yüzme kariyerine ve antrenmanlara devam eder. Ailesi, onun fiziksel sağlığı için çok özenli olsalar da maalesef onun duygusal iyiliğini pek umursamazlar. Bu şekilde ailesini memnun etmek için yüzen Jackson panik ataklarından muzdarip olur. Sonrasında küçük bir sakatlık yaşadığı için yüzmeye ara verir. Bu iki sağlık sıkıntısı, kimin için yüzdüğü, gerçekten neyi istediği sorularını kendine sormasına fırsat verir.Dokunulmazlar
Anwar Bakshi, Olivia Hanan ve Ruby Matthews'ten oluşan, zengin ve havalı bir grup. Önceleri Aimee de onların bir parçası idi. "Dokunulmazlar" lakabı onlara Erik tarafından takılmıştır. Herkesle alay ederler, soğuk ve bencillerdir. Meave'i "c*ck biter" diyerek zorbalarlar.Eric, bunların nesini havalı buluyorsun?! Anwar'ı takdir ettiğim tek an "Hey Adam, homofobi çok 2000'lerde kalma" diyerek Erik'i Adam'ın homofobik saldırılarına karşı savunduğu andı. Buradan anlayabiliriz ki aslında önemli olan güçlü olmak değil; önemli olan kendini güçlü hissetmek ve kendini savunmaya değer görmek. Çünkü Eric ile Anwar arasında güç ve kendini savunabilme kapasitesi arasında bir fark yok. Ayrıca belirteyim ki bu havalı ve "üst düzey" grubun üyelerinin hepsi renkli insanlardan oluşuyor. Netflix'i çeşitli temsiller sunduğu için takdir ediyorum.
![]() |
Soldan sağa Anwar, Olivia, Ruby ve Aimee. |
Lily Igleheart
Lily, donuk, ilginç hobileri olan, çizmeyi ve uzaylıları seven, "tuhaf" algılanan biridir. Tek derdi "normal" biri olmaktır. Sevişmek ve bakire olmamak, onun "normal" biri olmak anlamına geldiği için sevişmek için çeşitli yollar dener. Bu sebeple, cinsel sorunlarını aşmak için deneyime ihtiyaç duyan Otis ile harika bir eşleşme olurlar. Ancak bu sevişme buluşması Otis'ten kaynaklı olarak yolunda gitmez. Lily gene umduğunu bulamaz. Sezon sonlarında Otis ile yaptıkları samimi konuşmada Lily, kontrolü elden bırakmaktan hoşlanmadığı için sekste zorlandığını fark eder. Otis'in tavsiyesi üzerine dik bir yokuştan aşağı bisikletle kayarak kontrolü elden bırakma denemesi yapar.Sex Education Üzerine Bir İnceleme: Kötü Ebeveynlik - Ebeveyn Hataları
"Kötü ebeveynlik" veya "ebeveyn hataları" bu dizinin önemli bir teması. Çünkü dizide kötü/sorunlu anne babalar ve onların yol açtığı hasarlar açıkça görülür. Örneğin Jackson'ın ailesi kendi başarı hırsları için Jackson'ı yüzme şampiyonu olmaya zorlarlar ancak Jackson mutsuzdur. Ailesinden gördüğü başarılı olma baskısı Jackson'da panik ataklara yol açar. Meave'in annesi ise kendi alkol problemlerinden dolayı Meave'i ihmal eder ve Meave'i terk eder (bu durum ikinci sezonda daha net gösterilir). Biz de sezon boyunca Meave'in bağlanma sorunlarını ve maddi sıkıntılarla mücadele etmesini seyrederiz. Adam'ın babası ise mükemmeliyetçi, sevgi göstermeyen ve fazla eleştirici bir babadır. Adam'ın zorba, donuk, özgüvensiz ve kimliğini kabullenemeyen bir ergen olmasında babasının tutumlarının etkisini görmek mümkün. Otis'in annesi Jean ise oğlunun özel hayatı ile fazla meşgul ve kontrolcüdür. Otis de annesi ile tartışmalarından sonra sıklıkla sinir krizleri geçirir. Otis'in yaşadığı cinsel problemlerin altından Jean'in ona küçükken uygunsuz cinsel bilgiler vermesinin çıktığını da hatırlayalım. Özetle, Sex Education ergenlerin çalkantılı dünyalarını ve cinsel problemlerini göstermekle kalmaz. Ayrıca ebeveynlerin çocuklar üzerindeki etkilerini de dokunaklı bir şekilde gösterir. Bir ebeveyn de Sex Education'ı izleyerek faydalı içgörüler kazanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Paylaşımın için teşekkürler :)