Outlander 1. Sezon (Konusu, Özet, Yorumlar, Karakter İnceleme)

Tatil için çıktığın bir yolculukta kendini bir anda 18. yüzyıl İskoçyasında —at arabalarının, görkemli kalelerin ve zorba İngiliz askerlerinin arasında— bulduğunu hayal et. Elinde yalnızca tıbbi bilgilerin ve kıvrak zekan var. Outlander'de tam olarak bu yaşanıyor. 

Zeki, güzel ve becerikli bir hemşire olan Claire, 1900'lerden sihirli bir şekilde 1700'lere sürükleniyor. Yabancısı olduğu bu çağda, hayatta kalma çabasını ve aşık oluşunu izliyoruz. Tarihi gerçekleri ve kurguyu ustaca yoğuran Outlander; tarihi ögeleri, muhteşem görselliği ve karakter derinliği ile beni hayli içine çekti. Yazımda Outlander'ın konusunu kısaca açıkladıktan sonra, karakter incelemelerine, yorumlarıma ve ilginç bilgilere yer verdim. İlk sezonu hatırlamak isteyenler için detaylı bir özeti ise en sonda sundum. Hem başlamak isteyenlere hem zaten izlemiş olanlara yönelik bir yazı oldu. Keyifli okumalar! 

Outlander Konusu

Yıllardan 1945'tir. Savaş hemşiresi Claire, tarih doktoru kocası Frank ile birlikte balayı tatili için İskoçya'nın kuzeyindeki Inverness kasabasına gelirler. Claire bir gece vakti ormanda devasa taşların yanında dans edip şarkı söyleyerek bir tür ritüel gerçekleştiren kadınları izler ve büyülenir. Kadınlar bölgeyi terk ettikten sonra oradaki taşları incelemeye giden Claire, taşlara dokununca sihirli bir an yaşar, adeta bir hortuma kapılır ve yere düşer. Kalktığında yanı başındaki yol ve medeniyete ait izler silinmiştir. Çevresindeki insanların kıyafetlerinden ve kullanılan silahlardan 18. yüz yılda olduğunu anlar. Burada kendini bir çatışmanın ortasında bulsa da seyir halindeki bir grup İskoç onu kurtarır. Bu İskoçlarla tanışmak, onların kalelerine gitmek ve nereden geldiği konusunda onlara yalan söylemek zorundadır. Bilmediği bir zamanda ve mekanda hayatta kalmaya çalışırken genç Jamie ile tanışır. 

Outlander Hakkında Yorumlarım 

Olumlu

Claire’ın başka bir çağa gitmesi, oradaki şaşkınlığı ve oraya uyum sağlama çabası beni ilk anda içine çekti. Nereden geldiği ve kim olduğu konusunda yalan söylemek zorunda kalması ve zeki bir şekilde söylemesi beni heyecanlandırdı. Aslen hemşire olan Claire’ın kendini şifacı olarak tanıtması akıllıcaydı ve buna uygun davranması hoşuma gitti. Claire’ın şifacılık konusundaki yetkinliğine hayran kaldım. Bitkilerin şifalı ve zehirli etkilerini biliyor, hastalıkların nedenini ve tedavisini biliyor. Kırık, çıkık, yara gibi durumları anında tedavi edebiliyor. Ayrıca modern tıbbi bilgileri—örneğin alkolle sterilizasyon ya da balla tansiyon düzenleme gibi yöntemleri—o çağda kullanmasına, çevresindeki insanlar kadar ben de hem şaşırdım hem de hayran kaldım. Claire, bu bilgi ve becerileri ile güçlü ve orijinal bir kadın karakter.

Duygularını bastırmadan yaşıyor ama aynı zamanda ölüm gibi trajik olaylar karşısında soğukkanlı tepkiler de veriyor. Hem kontrollü hem duygusal. Onun bu dengeli duruşuna bayıldım. Claire’in nerede ne söyleyeceğini bilmesi, uygun ifadelerle konuşması hoşuma giden bir diğer detay oldu.

Dizinin görselliği ise muhteşem. Kalelerin ihtişamı, şömineler, köylü kıyafetleri, çamurlu yollar… Bütün bu unsurların arasında o döneme ışınlandığımı hissettim. Mekânlar ve kostümler öyle büyük bir özenle hazırlanmış ki her sahnede bu detaylara hayran kalmamak elde değil. 

Outlander'ın en sevdiğim yönlerinden biri de kurgusu. Art arda gelen eğlenceli sahneler, trajik olaylar ve alakasız gibi görünen detaylar; hepsi anlamlı bir şekilde birleşiyor. Her sahne bir amaca hizmet ediyor ve hikâye derinleşiyor. Sahne sahne ilerleyen olaylar, sanki bir yapbozun parçaları gibi bir bütün oluşturuyor.

Son olarak, dönemin değer yargıları da başarılı bir şekilde yansıtılmış. Kadınların ikinci sınıf görülmesi, sözlerine güvenilmemesi, hizmet eden zayıf varlıklar olarak görülmeleri ve toplumdaki cinsiyet rolleri… Onur ve söz verme gibi kavramlara verilen önem, aşiret ve birlik bilinci… Köylü ve toprak sahibi arasındaki hiyerarşi… Tüm bu detaylar tarihsel gerçekleri etkileyici bir şekilde yansıtıyor.

Jamie ve Claire’ın aralarındaki ilişki —her an birbirlerini korumaları, sinir bozucu yönlerini kabullenmeleri, tutkuları, sevgilerini ve öfkelerini birlikte yaşayabilmeleri— çok güzeldi. İkisinin fiziksel güzelliğinden bahsetmiyorum bile…

Özetle başka bir döneme ışınlanma fikri zaten çok etkileyici. Claire’ın becerikliliği, güçlülüğü ve dengesini çok beğendim. Mekanlar ve giysilerle birlikte görsellik çok iyi. Dönemsel farklılıklar çok başarılı bir şekilde yansıtılmış. Acaba ben gitsem ne yapardım ve nasıl hayatta kalırdım şeklinde sıklıkla sorguladım. Ne zaman Outlander izlesem kendimi o büyülü atmosferin içinde buluyorum. Beni çekmeyi başarıyor. Heyecanlanıp gerilsem de, sevinip üzülsem de Outlander izlemek beni bir şekilde hep dinlendiriyor.

Olumsuz

Çok fazla karışık olay var. Olayları takip etmekte ve neden sonuç ilişkilerini kurmakta yer yer zorlandım.

Outlander Hakkında İlginç Bilgiler

• Dizide esas romandan yer yer sapmalar olmuş. Örneğin romanda Claire’ın gözleri kahverengi betimlenirken dizide masmavi. Frank dizide sevilebilir, tatlı bir karakter olarak portre ediliği için Claire’ın iki koca arasındaki iç çatışması makul görünüyor. Kitaplarda ise Frank sevilemez biri olarak resmedilmiş ve Jamie'yi seçmesi anlaşılır görünüyor. Kitaplardaki pek çok karakter ise diziye aktarılmamış. Murtagh ilk kitapta ölürken, dizide ölmüyor ve sonraki sezonlarda da yaşamaya devam ediyor. 
• Claire’ı canlandıran Caitriona Balfe, aslen İrlandalı ve dizideki İngiliz aksanı sahte. Bunu ilk öğrendiğimde yıkılmıştım. Röportajın linki burada.
• Caitriona Balfe, seks sahnelerinin zor olup olmadığı hakkında sorulduğunda Sam (Jamie) ve Tobias (Frank) gibi iki saygılı aktörle çalıştığı için şanslı hissettiğini söyledi. Röportajın linki burada.
• Roman yazmak isteyen Diana Gabaldon roman yazmayı pratik etmek için Outlander’ı yazmaya başlamış. “Öğrenmenin en iyi yolu pratik etmektir” diyor. Röportajın linki burada.
• Outlander dizisinin her sezonu, serinin bir kitabına dayanıyor.

Outlander Karakter İncelemeleri

Claire Randall/Fraser

Küçükken arkeolog amcasın ile çeşitli kıtaları amacı ile gezen Claire, yemek pişirmeyi, bitkilerden ilaç yapmayı ve zor zamanlarda hayatta kalmayı öğrenir. Ayrıca kazılardaki zorlu ortamlarda zerafet kurallarına uyacak vakit olmadığı için sigara içmek ve küfür etmek gibi o dönemde kadınlar için hoş karşılanmayan davranışları da edinir. Kendi başının çaresine bakan ve kalıplara sığmayan karakterini çocukluğundaki bu gezilerden alır. İkinci dünya savaşı sırasında savaş hemşireliği yapan Claire, pek çok ölüm ve yaralanma görür ve pek çok kişiye de şifa dağıtır. 

Claire, insanlara yardım etmekten mutluluk duyar. Güçlü bir vicdan ve şefkat duygusuna sahiptir. Diğer yandan epey dengeli bir karakter. Yukarıda da belirttiğim gibi öfke, üzüntü gibi duygularını rahatlıkla yaşar. Öbür yandan, trajik olaylar karşısında serin kanlı tepkiler de verebilir. Sinirlenince küfürler savurması, erkeklere el kaldırması ve yeri gelince bel altı şakalar yapabilmesi ile sıradışı bir kadın intibahı uyandırır. Mağdur durumdaki diğer insanlara yardım etme dürtüsü ve "boşverememesi" sıklıkla başına dertler açar. 

Dolu dolu renkli bir karakter. Duygularını nerede gizleyeceğini, ne zaman dürüst olacağını, ne zaman yalan söyleyeceğini, ne zaman kibar, ne zaman kaba olacağını, yeri gelince tehdit etmeyi ve yeri gelince yardım etmeyi bilir. 

James Fraser 

Hem Fraser hem MacKenzie klanları ile kan bağı vardır. Onurlu bir adam olmaya değer verir ve sözlerini daima tutar. Zor durumlarda ve çatışma anlarında akıllıca çözümler üretir. Çevresindekiler tarafından değer verilen biridir. Sözleri önemsenir. Claire'a zor durumdaki insanları bazen "boşvermesini" (kendini tehlikeye atmamak için) söylese de çocukları, genç kızları ve yoksul adamları korumak için elinden geleni yapar. 

Gellis Duncan

Milliyetçi bir İskoçtur. Öyle ki İskoçya'yı kurtarmak ve Jackobit ordusuna katkı sağlamak için gelecekten geçmişe yolculuk yapmıştır. Ancak Claire'ın aksine o zaman yolculuğunu planlamıştır. Nüfuzlu bir memur olan kocasından iğrenmesine rağmen onunla sadece çıkarları için birliktedir. Dougal MacKenzie'ye aşıktır ve onunla gizli bir ilişkisi vardır. Dolunayda ormanda ayinler yapar. Claire ile tanışır ve onunla arkadaş olmaya çalışır. Ona akıl verir ve o döneme özgü şeyleri öğretir. Zaman zaman Claire'ın "farklılığından" şüphelenerek ağzından laf almaya çalışır. Belki de onun da bir zaman yolcusu olduğunun farkındadır. 

Outlander 1. Sezon Detaylı Özeti

⚠️ Dikkat! Yazının devamı spoiler içerir.

Claire, 1945’te yeni evlenmiş bir hemşire iken, Craig Na Dune’daki taşlara dokunarak 1743 yılına, yani tam 200 yıl geriye sürüklenir. Kendini İskoçya’daki İngilizler ve İskoçyalılar arasındaki bir çatışmada, tehlikeli bir dünyada bulur. Bu sırada üstünde yalnızca geceliği vardır. Giyim tarzı o dönemde bir kadının dışarıda giymesi için alışılmadıktır. Bu sırada ilk olarak yüzbaşı Jonathan "Black Jack" Randall ile karşılaşır. Jack Randall ona ilk başta kibar davransa da giyiminin farklılığı ve yalan söylediğinin barizliği sebebiyle ona kafayı takar ve t*cavüz etmeye çalışır. Neyseki bu sırada Jack Randall’ın düşmanı, Jamie Fraser ve MacKenzie klanının diğer üyeleri Claire’ı kurtarırlar.

 

Claire’e şüpheyle yaklaşan McKanzie klanı üyeleri, onu Leoch Kalesi’ne götürürler. Kaleye yolculuk sırasında Claire 200 yıl geriye gizemli bir şekilde sürüklenmiş olmanın şaşkınlığını yaşar. Doğaldır ki nereden geldiği ve nereye gittiği hakkında McKanzie’lere yalan söyler. Claire, hemşire olduğu için yolculuk sırasında omzundan yaralanmış olan Jamie’yi tedavi eder. Bu sebeple kendini “şifacı” olarak tanıtır. Bu sırada —o dönem için sıradışı bir davranış olarak— erkeklere emir veren ve ne yapacağını çok iyi bilen bir kadın olması ile dikkat çeker. Klan üyeleri ona şüpheyle yaklaşsa da Jamie’yi tedavi etmesinden dolayı ona saygı duymaya ve güvenmeye başlarlar.

 

Claire tıbbi bilgisi, bitkilerden anlaması, siyasi konularda fikir sahibi olması ve erkeklere karşı güçlü durması gibi çağın ötesindeki davranışları ile kısa sürede ünlenir. Jamie, klan şefi Column gibi pek çok kişinin ağrı ve yaralarını iyileştirir. Epey iyi bir şifacı olarak nam salar. Claire, bu yüzyıla gelmesini sağlayan Craig na Dun’a geri dönmek ister. Ancak klan şefi Column McKenzie hala onun İngiliz ajanı olabileceğinden şüphelenmektedir hem de kalede bir şifacıya ihtiyaç vardır. Dolayısıyla onu kalede tutsak eder.

 
Claire bir yandan kaçma planları yaparken bir yandan da kaleye uyum sağlarken Jamie ona pek çok konuda rehberlik eder. Zamanla Jamie ile aralarında güçlü bir çekim oluşur. Vergi toplama gezisine klanın erkekleri ile birlikte çıkarlar. Bu sırada Dougal ve Jamie’nin, Jakobit ayaklanması için gizlice para topladıklarını fark eder. Başta onları hırsız olmakla suçlar; ancak zamanla onların onurlu ve tutkulu vatanseverler olduklarını anlar.

Claire, zamanla Jack Randall’ın 1945’teki kocası Frank Randall’ın büyük dedesi olduğunu anlar. Tarih tutkunu kocasının aktarımlarından dolayı onun şaibeleri olan ve tehlikeli biri olduğunu bilir. Örneğin Sandringham Dükü ile olan gizli ilişkisini, geçmişini ve aslen nereli olduğunu bilmektedir.

Ölmek üzere olan ve bir papazın duaları ile tedavi edilmeye çalışılan bir çocuğun aslında bitki zehirlenmesi yaşadığını fark eder. Tedavi konusunda papazla çatışır. Sonunda Claire’in yöntemi sayesinde çocuk iyileşir, Claire’ın iddiası doğru çıkınca papaz yenilir. Bundan dolayı halk arasında ünü daha da yayılır ve sevilir.  

Claire, kendisine arkadaşça davranan ve yol gösteren Geillis Duncan ile giderek yakınlaşır. Onun destekleyici ve açık görüşlü tavrı Claire’e yalnız hissettirmez. Nüfuzlu bir memur ile evli olan Gellis, aslında kocasını sevmez, onunla nüfuzu için birliktedir. Ayrıca Dougal MacKenzie ile gizli bir ilişkisi vardır. Dougal ile evlenmek isteyen Gellis, kocasını zehirleyerek öldürür ve çok üzgün taklidi yapar. Claire, bunu Gellis ve Dougal’ın bakışmalarından anlar ve Gellis’i kendince yargılar. Gellis’in gece yarısı ormanda ayin yapması başına bela olur. Çünkü sonradan cadı mahkemesinde yargılanacaktır.

 
Craisemuir’de Perili Tepe adı verilen orman içindeki kayalıkta, sakatlığı dolayısıyla terk edilmiş ve ağlayan bir bebeğin sesini duyup yardım etmeye çalışır. Bu sırada başkaları tarafından görülür. Bu tepeye perili denmesini ve sakat çocukların buraya terk edilmesini eleştirir. Jamie, yerel halkın inançlarını yargıladığını için Claire’ı uyarır. Gellis de aynı şekilde her şeyi değiştirmeye çalıştığı için ona kızar.

Claire, garnizon komutanı ve diğer soylu İngiliz erkeklerle yemek yerken kültürü, zarafeti ve kavga eden erkeklere sertçe bağırması ile komutanın hayranlığını kazanır. Ancak içeri Jack Randall’ın girmesi ile tüm hava değişir. Randall Claire’ı zorlayıcı sorular sorar (on İskoç erkeğin arasında tek kadın olarak ne yaptığı gibi…) Tahrik olan Claire, düşüncesizce İskoçlar ve İngilizlerin çatışmasında, İskoçların tarafında yer aldığı ve İngilizlerin İskoçyayı işgal ettiğini düşündüğünü söyler. Krala sadakatsizlik anlamına gelen bu sözlerden dolayı komutanın hayranlığı hayal kırıklığına dönüşür. Yemekteki herkes odayı terk ettikten sonra Randall ve Claire yalnız kalırlar.

Randall zorlayıcı sorularına devam eder. Claire’ın nereden geldiğini ve amacının ne olduğunu iredeler. Zaman yolcuğunu yaptığını dile getiremeyen Claire, çeşitli yalanlar bulur ancak her defasında daha da köşeye sıkışır. Randall, Jamie’ye nasıl işkence yaptığını ve bundan zevk aldığını anlatır. Kanı donan Claire, Randall’a onu sadist bulduğunu ve şifa bulmasını dilediğini söyler. Kendisine acındığını hisseden Randall, Claire’ı tekmeler. Claire, başka bir askerin ve Column’un içeri girmesi ile kurtulur.

Column, hem Claire’ın şaibeli durumunu ortadan kaldırmak hem de Jamie’nin bir İngiliz ile evlenmesinin getireceği hakları kullanmak için Jamie ve Claire’ın evlenmesi fikrini ortaya atar. Aklı kocası Frank’te olan ve kendi zamanına dönmeyi isteyen, ancak aynı zamanda Jamie’ye karşı da hisleri olan Claire, bu kararı vermekte zorlanır. Sonunda ikisi de evlenmeye razı olurlar ve evlenirler.

Vergi toplama gezisi sırasında bulduğu ilk fırsatta McKenzie’leri geride bırakıp Craig Na Dune’a kaçarak kendi zamanına ve kocasına dönmeye kalkışan Claire yolda askerler tarafından yakalanır ve Jack Randal’a götürülür. Jack Randall kalede ona t*cavüz etmeye yeltenir. Bu sırada Jamie gizlice pencereden odaya girer. Claire’ı alarak kaçarlar. Bu olaydan sonra artık ikisi de kaçak konumundadırlar.

Bu sırada Jamie, Claire’ın neden kaçtığını irdeler; ona kızgın ve öfkelidir. Artık dürüst olması gerektiğini hisseden Claire, Jamie’ye her şeyi anlatır: zaman yolcusu olduğunu, gelecekteki olayları nasıl bildiğini, bazı hastalıklara nasıl hiç yakalanmadığını ve bir de uçakları… Jamie, Claire’ın zamanın ötesindeki davranışlarını ve pek çok konuda nasıl bilgili olduğunu anlamış olur.

Jamie, iffetsizlikle suçlanan genç kız Laoghaire’nin cezasını (halka açık dayak) üstlenir ve onun kalbini kazanır. Ancak Jamie'nin Claire ile evlenmesi, Laoghaire’yi kıskançlığa sürükler ve Claire’a düşman kesilir. Laoghaire, Jamie’yi Claire’den ayırmak için ayrılık büyüsü yapar. Hâttâ Claire’ı ve Gellis Duncan’ı cadı olmakla suçlayarak mahkemeye verir. Mahkemede Claire’ın aleyhinde ifade verir ve kendisine sihirli iksiler veren bir cadı olduğunu ifade eder. Başka kişiler de Claire’ın aleyhinde şahitlik verirler. Örneğin Perili Tepe’de onu gören kişi de onun cadı olduğu yönünde ifade verir.

 
Mahkemede Claire ve Gellis hakkında hem aleyhte hem de lehte pek çok tanıklık verilirken Claire’ı, McKenzie klanının yetenekli avukatı Ned Gowan savunur. Ned Gown elinden gelen her şeyi yapmasına rağmen, mahkeme iki kadını suçlu bularak yakılmaya mahkum eder. Bu sırada Jamie, mahkemeyi basar ve Claire’ı kaçırarak kurtarır. Geillis, Claire’in hayatını kurtarmak için kendini feda eder ve tüm suçu üstlenir. Bu sırada Claire, Geillis’in de zaman yolcusu olduğunu anlar ve şaşırır.

Sonlara doğru Jamie, pusuya düşürülerek Randall tarafından yakalanır. Randall, Jamie’ye hapishanede işkence ve t*cavüz eder. Jamie sarsılır. Murtagh’nın bir planıyla (keçi sürüsünü hapishaneye salıverme) Jamie kurtarılır. Ancak artık kaçak olduğu için İskoçya’da kalmak güvenli değildir. Jamie ve Claire Fransa’ya gitmeye karar verirler. Fransa’ya doğru yelken açtıkları sırada Claire’in hamile olduğu ortaya çıkar.

*

Yazımda Outlander'ı çeşitli yönleriyle kendi perspektifimle aktarmaya çalıştım. Hem diziye başlamayı düşünenlere hem de zaten izlemiş olanlara yönelik bir yazı oldu. Sen de Outlander'ı izlediysen hakkında neler hissettiğini yorumlara bırak!