5 Nisan 2020 Pazar

Korkunç Bir Haksızlık: WHEN THEY SEE US (Konusu, İnceleme, Yorumlar)


When They See Us, 31 Mart 2019 tarihinde Netflix'te gösterime giren bir mini dizi. Dizi çıkalı 1 yıl oldu. When They See Us'ı izlemem için daha önceden tavsiye almıştım ancak bir türlü cesaret edip başlayamadım çünkü dizide siyah insanlara yönelik korkunç bir haksızlığın işlendiğini ve bunun gerçek bir olaydan uyarlanma olduğunu biliyordum. Bunu kaldıramayacağım için izlemeyi erteledim. Nihayet diziye başladığımda, gerginlikten ötürü, ilk bölümü bitirirken çok zorlandım. Hatta birçok insanın ilk bölümün devamını getiremediğini duydum. İlk bölüm duygusal olarak ağır geçse de sonraki bölümler o kadar gerilimli değil. Diziyi bitirdiğimde tatmin oldum.
Duygusallığı bir kenara bırakınca bence When They See Us dizisi, renkli insanların (yani siyah ve hispanik insanların) ABD yargı sisteminde nasıl 1-0 geride olduklarını anlatıyor. Gelin diziye göz atalım.

When They See Us Konusu
1989 yılında New York'ta art arda 4 tane tecavüz vakası yaşanmıştır. Yetkililer bu tecavüz vakalarını çözmede başarısız olmuşlardır ve halk tedirgindir. Ne yazık ki 5. tecavüz vakası Central Park'ta yaşanır. New York polisi suçu -yetersiz delil olmasına rağmen- o sırada parkta bulunan 4 siyah ve 1 Hispanik çocuğun üstüne yıkar. Gençler 15 yılını hapishanede geçirir. When They See Us bu sürecin nasıl geçtiğini, öncesini ve sonrası işliyor.

Yazının devamı spoiler (tat kaçıran) içeriyor olabilir. 

ABD yargı sisteminde renkli insanların suçlu veya suç işlemeye yatkın, meyilli oldukları yönünde bir ön kabul var. Bu ön kabulden ötürü bir siyahi veya hispanik itham edildiğinde, yargı sistemi bu suçlamayı kabul etmeye meyilli oluyor. Sistem "evet, muhtemelen cinayeti bunlar işlemiştir, tecavüz etmişlerdir" diye bir kanıya daha çabuk varabiliyor. Renkli insanların üzerine bir suç yıkıldığı zaman, kendilerini aklamaları daha zor oluyor çünkü sistem onlara inanmamaya daha yatkın. Bu yüzden renkli insanların ABD yargı sisteminde 1-0 geride olduğu söylenebilir. Dizide de şehirdeki tecavüz vakalarının önünü almak isteyen Linda Fairstein (Manhattan Cinsel Suçlar Birimi Başkanı) "bunlara gününü göstermeliyiz, tecavüzün yaşandığı saatte orada bulunan bütün genç siyahileri ve hispanikleri sorguya alın" diyerek kolları sıvıyor. Ona göre siyahlar potansiyel suçlu ve hiç fark etmeksizin herhangi birkaç siyah gencin üzerine suç atarsa hiçbir şey fark etmez! Hepsi suçludur. Nasılsa hakimleri buna inandırmak da kolay olur! Böylece, Fairstein, kolay lokma olan bu gençleri günah keçisi ilan ederek kötü niyetleri olan herkesin gözünü korkutmayı umuyor. Nitekim hedefini gerçekleştiriyor ve bu insanların 15 yıl hapis yatmasına sebep oluyor. Bu insanlar, asıl suçlu, suçunu itiraf edene kadar hapis hayatı yaşıyorlar.

When They See Us Gerçekler
When They See Us, kendisi de bir siyahi olan Ava DuVerney tarafından yazıldı ve yönetildi. Başta da söylediğim gibi, yaşanmış bir hadiseden uyarlandı. Olay, o dönemde (1989) Central Park Koşucu Davası olarak anıldı ve büyük ses getiren bir davaydı. Olayın ana karakterleri Central Park 5'lisi olarak biliniyor.

Linda Fairstein, Manhattan Cinsel Suçlar Dairesi'nde başkanı idi. 2002 yılında (asıl tecavüzcünün suçu itiraf ettiği yıl) görevini bıraktı ve o günden beri roman yazarlığı yapmakta. Dizinin ardından Wall Street Journal'a bir açıklama yaptı. Açıklamasında dizinin gerçekleri büyük ölçüde çarpıttığını savundu. Ona göre bu "5'li" tecavüz suçu işlemese de saldırı, isyan başlatma, soygun gibi suçlara karışmış, ayrıca tecavüz suçlaması için ikna edici deliller varmış. Diğer yandan, dizide Kore Wise'ın sorgulanması ile ilgili de bir çarpıtma olduğunu söylüyor. Dizide Wise, 15 yaşında ama yine de sorguya alınıyor. Fairstein, açıklamasında, Wise'ı sorguya aldıklarında onu 16 yaşında (reşit) sandıklarını çünkü Wise'ın bu şekilde bir beyanda bulunduğunu söylüyor. Oysa çocuğun 15 yaşında olduğunu öğrenince sorguyu derhal durdurmuş. Ayrıca dizide yansıtıldığı gibi aşağılayıcı ve ırkçı söylemleri olmadığını ve ırkçı biri olmadığını da ekliyor. Fairstein, "dizi beni tanımlamıyor" diyerek bitiriyor açıklamasını. Yine de sosyal medyadaki yorumlara bakılırsa büyük bir grup, onun açıklamalarından tatmin olmuş durumda değil.

Linda Fairstein, CBS Sunday Morning 16 Temmuz 2017

Oyunculara gelecek olursak tüm oyuncular gayet iyiydi. Ama özellikle Jharrel Jerome'nin oyunculuğu harikaydı. Korey Wise'ın hem çocukluğunu hem yetişkinliğini kendisini canlandırdı. (Diğer şahısların, çocuklukları ve yetişkinlikleri farklı oyuncular tarafından canlandırıldı.) Öğrenme güçlüğü de bulunan bu karakterin sevgilisine heyecanla "Birazdan geri döneceğim" dediği sahnedeki ve mahkemede sorgulanıp köşeye sıkışınca korkup ağladığı sahnedeki mimiklerden ve gerçekçilikten çok etkilendim.

Toparlayacak olursam, When They See Us, ABD'de siyahilerin ve hispaniklerin nasıl potansiyel suçlu olarak görüldüğünü ve kolayca ayrımcılığa uğratıldıklarını anlatıyor. Dizi, gerçeklerden uyarlanmış ve epey dokunaklı. Merak ettiren ve temposu yüksek bir dizi. Oyuncuların performansı da gayet başarılı. Bu yüzden yüksek puan vereceğim. Sadece, Ava DuVerney gerçekleri "çarpıtma" iddiasına direkt bir cevap vermediği için puan kıracağım. Yani dizi "gerçeklerden uyarlanma" iddiası taşımasına rağmen, çok önemli ayrıntıları çarpıtmış olma ihtimali söz konusu. Bu, izleyiciyi gaza getirmek için yapılan çirkin bir strateji olabilir. Bu yüzden puan kırıyorum ve diziye 9/10 veriyorum.
"Hayatımda bir daha avukat ya da mahkeme görmek istemiyorum. Hâlâ onların parasını ödüyorum."
"You're not alone in this.
I'm walkin' through this with you.
You cry, I cry
You're mad, I'm mad
You're scared, I'm scared
You're free, I'm free
You and me, always."
Senin dizi hakkındaki düşüncelerin neler?

2 yorum: